Urfa’daki Özak Tekstil fabrikasında üyeleri işten atılan Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası’na (BİRTEK-SEN), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, fabrikadaki diğer işçilere Öz İplik-İş Sendikası’ndan istifa etmeleri için baskı yaptığı iddiasıyla 1,5 milyon lira para cezası kesildi.
Karara tepki gösteren BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, sosyal medyadan yaptığı videolu açıklamada, “Sendika seçme hakkını kullanmak isteyen ve hakları için direnen Özak işçilerine baskı, mobbing, toplu işten atma, hukuksuz yasaklar ve gözaltılarla yaşatılan zulüm yetmemiş olacak ki, şimdi de Çalışma Bakanlığı eliyle sendikamız 1,5 milyon lira para cezasıyla cezalandırıldı” dedi.
Ceza kararını skandal olarak nitelendiren Türkmen, şunları söyledi:
“Bir tarafta işçilerin anayasal hakkı olan sendika seçme hakkını tanımayan, tehditle, baskıyla, iş yerinde kurdukları sorgu odalarıyla işçileri zorla sendikadan istifaya zorlayan, kadın işçileri özel hayatlarıyla ve aileleriyle tehdit eden, sendika değiştirdiler diye yüzlerce işçiyi işten atan Özak patronu ve onun değnekçiliğini yapan yandaş sarı sendika Öz İplik-İş sendikası; diğer tarafta bu işçi düşmanlığına karşı anayasal hakları için direnen, hak arayan Özak işçileri. Bu kadar baskıyla, saldırıyla, yasaklarla, gözaltılarla sendikamızın ve Özak işçilerinin mücadelesini sindiremediler şimdi de sendikamızı mali olarak çökertmek için Çalışma Bakanlığı skandal bir kararla sendikamıza 1,5 milyon TL para cezası kesti.”
‘URFA VE BÖLGE İLLERİNİ, TÜRKİYE’NİN BANGLADEŞ’İ HALİNE GETİRME PROJESİNE KARŞI ÇIKMANIN CEZASI’
Ceza kararının Türkiye’de başka bir örneği olmadığını söyleyen Türkmen, kararın gerekçesinin “Öz İplik-İş üyesi işçiler üzerinde baskı kurmak”, “tehditle sendikadan istifaya ve BİRTEK-SEN’e üye olmaya zorlama” olduğunu belirtti.
Türkmen, “Bu tam bir skandaldır. Türkiye’de daha önce örneği görülmemiş, skandal bir karar. Bu, iktidarın ve patronların, ucuz iş gücü ve köle kampı haline getirmek istediği Urfa ve bölge illerini, Türkiye’nin Bangladeş’i haline getirme projesine karşı çıkmanın cezasıdır” dedi.
‘BU BASKININ OLMASI İÇİN SENDİKANIN İŞVERENLE, İŞ BİRLİĞİNİN OLMASI GEREKİR’
Karara dayanak olan raporu hazırlayan müfettişleri görevini kötüye kullanmakla suçlayan Türkmen, şöyle devam etti:
“Teftişe geldiklerinde sadece patronla ve patronun baskısı altındaki işçilerle görüşmüş, bu mağduriyetin asıl tarafı olan eylemdeki işçilerle ve sendikamızın temsilcileriyle hiçbir şekilde görüşmeden bu raporu yazmışlardır. Bu baskının olması için, baskıyı yapan sendikanın işverenle, iş birliğinin olması gerekir. Çünkü hiçbir sendikanın bir işçiyi işten atma yetkisi yoktur. Bunun mümkün olmadığını herkes gibi Çalışma Bakanlığı müfettişleri de bilir. Kararın tersine asıl mağdur olan işçiler, özgür iradeleriyle bu sendikadan istifa edip BİRTEK-SEN’e üye olan işçilerdir. Örneğin müfettişlerin teftiş için iş yerine geldiği günlerde 398 işçi, işveren tarafından işten atılmıştır ve bu işçilerin tamamı BİRTEK-SEN üyesidir.”
Cezanın sadece sendikalarına yönelik olmadığını belirten Mehmet Türkmen, “Bu saldırı sadece yalnız BİRTEK-SEN’e değil, kölelik koşullarına ses çıkaran bütün emekçilere ve onları temsil eden bütün sendikalara yöneliktir. Bu ceza eğer işçilerin ve diğer sendikaların güçlü bir itirazı, ortak bir tepkisi ile yanıtlanmazsa iktidar ve patron yandaşı olmayan bütün sendikalara karşı benzer uygulamaların önü açılacaktır” dedi.
(HABER MERKEZİ)